Dijital dönüşüm nedir, neden önemlidir ve kuruluşlar değişimi nasıl uygulayabilir? Bu tür sorular günümüzün dinamik ve hızlı tempolu ekonomisinde çok alakalı hale geldi. Yıkıcı teknolojilerin ve yeniliğin norm haline geldiği bir çağda, kuruluşlar, rakipleri yeni araçları ve teknolojileri benimserken ve bunlardan kâr elde ederken boşta kalmayı göze alamazlar.

Aşağıda, dijital dönüşümün temellerini, birkaç dijital dönüşüm yol haritasını, bugünün iş dünyasını nasıl şekillendirdiğini ve daha fazlasını öğreneceğiz.

Dijital dönüşüm nedir, neden önemlidir ve kuruluşlar değişimi nasıl uygulayabilir? Bu tür sorular günümüzün dinamik ve hızlı tempolu ekonomisinde çok alakalı hale geldi. Yıkıcı teknolojilerin ve yeniliğin norm haline geldiği bir çağda, kuruluşlar, rakipleri yeni araçları ve teknolojileri benimserken ve bunlardan kâr elde ederken boşta kalmayı göze alamazlar.

Aşağıda, dijital dönüşümün temellerini, birkaç dijital dönüşüm yol haritasını, bugünün iş dünyasını nasıl şekillendirdiğini ve daha fazlasını öğreneceğiz.

Dijital dönüşüm, bir işletmeyi, uygulamalarını, işyerini ve stratejisini dönüştürmek için dijital teknolojinin benimsenmesini ifade eder. Her dönüşüm programı benzersizdir ve iş performansının iyileştirilmesinden müşteri deneyiminin elden geçirilmesine kadar her şey dahil olmak üzere farklı hedeflere odaklanacaktır.

Vurgulanması gereken en önemli noktalardan biri, dijital dönüşümün yazılım uygulamasıyla aynı şey olmadığıdır. Yazılım uygulaması, dijital dönüşüm programlarında kesinlikle önemli bir bileşendir. Ancak, basitçe yeni bir araç kullanmak, anlamlı bir ticari etki yaratmayacaktır.

Yıllar geçtikçe, dijital teknolojinin ekonomideki rolü büyümeye devam etti:

Dijitalleşme – analog süreçleri dijitale dönüştürmek – geçen yüzyılın sonlarına doğru odak noktasıydı. PC devrimi, daktiloları masaüstü bilgisayarlarla değiştirdi, faks makinelerini tarayıcılara dönüştürdü, fiziksel kayıtları elektronik kayıtlara dönüştürdü ve daha fazlası.

İnternet ve mobil gibi sonraki dijital teknolojilerin gelişi, odağı dijital dönüşüme kaydırdı. 1995 ile Haziran 2020 arasında, internet kullanıcılarının sayısı 16 milyondan yaklaşık 4,7 milyara çıktı. Bu genişlemeyle birlikte, teknolojinin devam eden evrimi yeni pazarlar açtı ve tamamen yeni değer biçimlerini mümkün kıldı. Sonuç: yaygın dijital yenilik ve dönüşüm.

Dijital devrim sona ermekten çok uzak ve yalnızca önümüzdeki yıllarda daha fazla büyüme görecek. Örneğin bazıları, başka bir endüstriyel devrimin dijital teknolojiyi fiziksel ve biyolojik teknoloji ile birleştireceğini iddia ediyor. Bu alanlardaki gelişmelerin, ekonomiyi ve bildiğimiz dünyayı tamamen değiştireceğini öne sürüyorlar.

Bu devrim niteliğindeki teknolojik eğilimler göz önüne alındığında, bu kadar çok şirketin agresif dijital dönüşüm lehine tartışması şaşırtıcı olmamalıdır. Yine de birçok iş profesyonelinin, ilerleme kaydetmek için her ikisi de gerekli olan net bir yön veya yol haritası yoktur.

Dijital dönüşüm yol haritaları kaynaktan kaynağa değişir, ancak çoğu aynı genel modeli izler.

Deloitte’un bir modeli, üç aşamalı bir iş dönüşüm sürecini özetlemektedir:

• Hayal et (Imagine). Kuruluşlar kesintileri anlayarak, yeni seçenekler keşfederek ve ileriye dönük bir yol seçerek başlamalıdır.
• Dağıt (Deliver). Yeni yetenekler tasarlanır ve oluşturulur, ardından tam ölçekli kullanıma sunulmadan önce test edilir ve iyileştirilir.
• Farkına var (Realize). Daha sonra bir örgütsel değişim programı uygulanır, izlenir, ayarlanır ve sürdürülür.

Deloitte’in özellikle dijital dönüşüme odaklanan stratejik yapılarından (framework) biri, beş aşamayı tanımlar: strateji, iş modeli, yetenekler, işletim modeli ve insanlar, süreç ve teknoloji.

BCG’nin bir başka modeli, özellikle COVID-19 krizi sırasında dijital dönüşüme yönelik üç aşamalı bir “iş esnekliğine giden dijital yolu” tanımlıyor:

• Cevap ver (Respond). Kuruluşlar esas olarak iş sürekliliği ve insan güvenliğine odaklanır.
• Geri kazan (Recover). Ülkeler yavaş yavaş yeniden açılmaya ve kilitlenmeleri hafifletmeye başladıkça, kuruluşlar yeniden başlatmaya ve yeniden açmaya odaklanır.
• Yeniden tasarla (Reimagine). Gelecek belirsiz ve potansiyel olarak değişken olmaya devam ettiğinden, sürdürülebilir bir rekabet avantajı yaratmak için dönüştürmek ve yeni yollar bulmak önemlidir.

Bu araştırma firmalarının her biri doğal olarak modelleri hakkında derinlemesine bilgi ve bu fikirlerin nasıl uygulanacağına dair tavsiyeler sunar. Yine de genel model, organizasyonel değişim planlarının büyük çoğunluğu için nispeten aynı kalır:

• Potansiyel seçenekleri analiz edin ve bir strateji geliştirin.
• Bir eylem planı ve bu planı yürürlüğe koymak için gereken yetenekleri oluşturun.
• Programı uygulayın, performansını izleyin ve gerektiği şekilde hassaslaştırın.

Doğal olarak, COVID-19 salgını sırasında, koşullara uyacak şekilde dönüşüm stratejilerini uyarlamak önemliydi ve önemlidir.

Yıllardır dijital inovasyon, küresel ekonomide bozulma ve değişime yol açtı. Teknolojik gelişmeler, yeni ürünlere, hizmetlere ve değer biçimlerine olanak tanımak pazarı tamamen değiştiren yenilikçi bir değişim sağlamıştır.

Sonuç olarak tekil olarak şirketler hatta tüm endüstriler gelişti. Bu da bir çok kuruluşu, yeni teknolojileri, iş akışlarını ve iş modellerini benimsemeye zorladı. Yine de yenilik, değişimi yönlendiren ve dijital dönüşüm stratejilerini etkileyen bir dizi katalizörden yalnızca biridir.

İşte birkaç tane daha:

Performans iyileştirme. Herhangi bir dijital destekli iş dönüşümü girişiminin en yaygın hedeflerinden biri performans iyileştirmedir. Mantık basittir: Yeni teknolojiler kurumsal performansı artırabilir, bu da kâr marjlarını artırabilir, rekabet avantajı sağlayabilir ve daha fazlasını yapabilir.

Rekabet baskısı. Pek çok firma dijital dönüşüm çalışmalarına ancak rakipler ilk adımı attıktan sonra giriyor. Dönüşüm küçük bir girişim olmadığı için bu mantıklı. Yine de, dış baskının bir sonucu olarak benimseyenler, nadiren dijital lider veya yenilikçi olurlar. Pazar payını yakalamak için erken hareket etmek ve agresif bir şekilde yatırım yapmak gerekir.

Müşteri beklentileri. İnsanların ihtiyaçları, beklentileri ve davranışları, teknolojik gelişmelerden dünya olaylarına kadar bir dizi faktör tarafından yönlendirilebilir. Bu beklentiler değiştiğinde, kuruluşlar ayak uydurmak için yeni müşteri deneyimleri uygulamalıdır. Örneğin, mobil teknoloji yaygınlaştıkça, müşteriler daha iyi mobil ve çok kanallı deneyimler sunan şirketleri tercih etmeye başladı. (bunu yapabilen kuruluşlar, olamayanlara göre bir avantaj elde edebildi.)

COVID-19 salgını. 2020’de, COVID-19 salgınının bir sonucu olarak genel BT harcamaları düştü. Yine de finansal gerilemeye rağmen, pandemi teknolojiyle ilgili bazı alanlarda büyümeyi teşvik etti ve hatta birçok şirket için dijital dönüşümü hızlandırdı. Sonuçta, uzak bir dünyada çalışmak için uzaktan çalışma yazılımı gibi belirli teknoloji türleri gerekliydi.

Kaynak: Statista

Dijital dönüşüm genellikle tüm kuruluşu etkileyen uzun vadeli, büyük ölçekli programları ifade eder, ancak daha küçük dijital programlar yine de önemli sonuçlar elde edebilir.

Günümüzde kuruluşların %70‘i, teknolojilerini etkin bir şekilde kullanmak için önlemlere odaklanıyor ve başarılı kuruluşlar, doğru stratejiyle yeni teknolojileri uygulamaya devam etmek için bu zamanı kullanıyor. Önceden de belirttiğim gibi, dijital dönüşüm sadece yeni yazılım satın almak değildir; başarı sağlamak için yeni iş süreçlerini, iş akışlarını entegre ediyor ve kapsamlı bir dijital strateji geliştiriyor olmanız gerekiyor.

Dijital benimseme platformu (DAP), bir şirketin çeşitli alanlarında dijital dönüşümü mümkün kılan bir araçtır. Bir şirket yeni bir yazılım uyguluyorsa ancak çalışanlarının onu benimsemesini ve tam olarak kullanmasını sağlamıyorsa, o zaman yatırım bir israftır ve dijital dönüşüm süreci yavaşlar.

Dijital dönüşümün olumlu etkilerinin sonsuz örnekleri var.

Örneğin Chipotle, Deloitte tarafından hazırlanan bir rapora göre, mobil uygulamasına siparişlerin daha fazla özelleştirilmesine izin veren özellikler ekledi. Önümüzdeki iki çeyrekte, dijital satışlar yıldan yıla %100‘den fazla arttı. Örneğin, 2019’un 3. çeyreğinde dijital satışlar, 2018’in 3. çeyreğindeki %11,2’ye kıyasla toplam satışların %18,3’ünü oluşturdu.

Bu rapor aynı zamanda, çalışanların şirket içindeki yeni pozisyonlar için yeniden eğitilmesine yardımcı olmak için yeni bir teknoloji kullanan bir üreticinin durumunu da gösterdi. Bu sunum, genel çalışan bağlılığını iki katından fazla artırdı. Yine de, dijital dönüşüm dahil hiçbir iş girişiminin zorlukları olmadığı unutulmamalıdır.

Yukarıda belirtilenler gibi ödüller kazanmak için bu riskleri anlamak, ele almak ve azaltmak önemlidir.

Örneğin, Dünya Ekonomik Forumu tarafından hazırlanan bir rapora göre, 2022’ye kadar, dijital beceriler arasında genişleyen bir açık göreceğiz ve çalışanların %54’ü veya daha fazlası “önemli ölçüde yeniden beceri kazandırma ve geliştirme”  için çalışması gerekecek.

Yarının dijital ekonomisinde başarılı olmak, bu zorlukların üstesinden gelmek, yeni teknolojileri benimsemek, işgücünü eğitmek ve sonucunda dijital dönüşümü tamamen kucaklamak gerekiyor.